PADI Profesyonelleri olarak en önemli hedeflerimizden birinin de çevresel duyarlılık yaratacak projelerde görev almak ve varolan projeleri de desteklemek olduğunu biliyoruz. Türkiye’de geçtiğimiz yıl vatoz ve köpekbalıklarının korunması ile ilgili olarak çok önemli gelişmeler olduğudan bahsetmiştik. Bu ve benzeri duyarlılıklarda artış gözlemlemek mutluluk verici. Marmaris’te bulunan Yunus Terapi Merkezi’nin kapatılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvuru yapılması, doğal ortamında yaşamayan yunusların durumlarıyla ilgili tartışma başlattı. Bu merkezin çevreyi kirlettiği ve yunusların doğal ortamında olamadığı için kas yapılarının zarar gördüğüne dair endişeler Bakanlığa iletilen gerekçeler arasında yer aldı. Yunus Terapi Merkezindeki yetkililer ise bu merkezde bulunan yunusların sağlıklı olduğu, merkezin çevreye zarar vermediği ve asıl dikkat edilmesi gereken tesislerin yunus parkları (havuzlarda tutsak yunuslar) olduğu görüşünde. Sonuç olarak toplumsal duyarlılığın “çok yönlü” olarak gelişmesi harika…
Bu tartışmalar bizi de denizel farkındalık konusunda bir kez daha düşünmeye itiyor. Dalış profesyonelleri olarak sualtına ve sualtı yaşamına güçlü bir tutku ile bağlı olduğumuz bir gerçek. Bu bağı öğrencilerimizin ve bizimle dalan sertifikalı dalıcıların da kurmasını istiyoruz. Bu nedenle onları Open Water Diver aşamasında, çevreye duyarlı ve iyi dengeye sahip dalıcılar olarak yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu konuda bir adım daha ileri gitmek isteyen eğitmenlerimize önerimiz, Project AWARE programını Open Water Diver veya Advanced Open Water Diver kurslarıyla bütünleştirerek vermeleri. Böylece sualtında kum, kaya olarak gördükleri ve belki de önemsemeden değdikleri oluşumların dahi canlı barındırabildiğini ve daha iyi birer dalgıç ve çevreci olarak yapabilecekleri pek çok şey olduğunu onlara daha net anlatabilirsiniz.
Tabi bizlerin de, her zaman olduğu gibi onlara rol model olmamız ve çevre duyarlılığını tüm dalış faaliyetlerimizde uygulamamız büyük önem taşıyor. Kaş gibi bölgelerde bir süredir uygulanan tonoz sistemlerinin diğer bölgelerimizde de hızla uygulanmaya başlaması ve her gün onlarca kez çapa atarak çevreye verdiğimiz ciddi zararların önlenmesi çok iyi bir başlangıç olabilir.
Bunun yanı sıra, son zamanlarda can sıkıcı boyutlara ulaşan ve hepimizi rahatsız eden plastik atıkların en aza indirilmesi için de yapabileceğimiz şeyler var. Örneğin, PADI’nin bu yıl satışa çıkarttığı bambudan yapılmış ve birden çok kez kullanıma izin veren çevre dostu ve kolayca yanınızda taşıyabileceğiniz çatal-bıçak seti gibi ürünlerinden veya benzeri ürünlerden edinerek tek kullanımlık plastik atıkları önleyebilir, metal pipetlerle her gün binlercesi denize giden plastik pipetlerden uzak durabilirsiniz. Bazı dalış merkezlerimizin teknelerinde pet şişe satışını kaldırmaları ve onun yerine mataralarla su vb içecekleri servis etmeleri bu konuda PADI Türkiye Dalış Merkezileri ve Eğitmenleri olarak da doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
Tabi ki bu konuda atılacak daha çok adım olabilir, bu uygulamalar daha da yaygınlaşabilir. Her konuda olduğu gibi, çevre duyarlılığında da PADI Dalış Merkezlerimizin ve Profesyonellerimizin sektörümüzde öncü olacaklarını ve öğrencileri ile dalıcılarını doğru yönlendireceklerini biliyoruz. Bu konuda gerçekleştirdiğiniz veya gerçekleştirmeyi planladığınız projeleriniz ve ilave önerileriniz için her zaman PADI Bölge Müdürü Asutay AKBAYIR’a [email protected] ‘dan ulaşabilirsiniz.
